27 Mart 2016 Pazar
Bulut Misali
Seversin mavi gökyüzünün beyaz bulutlarını, arkadaş gibidir. Hafif bir serinlik katar içine. Dönüp bakarsın ve güneşi saklar ısındığında, aradan çekilir üşüdüğünde. Kızınca ağlar, bazen şakır şakır, bazen sessiz sakin döker damlalarını. Anlatamaz her zaman derdini çabuk gider rüzgara karışınca. Ama bir sen saklar hep içinde. Mutlu bir sen, üzgün bir sen, ağlayan bir sen, gülen bir sen. İşte hayatımızdaki en önemli insanda bir bulut gibi olmalı. Hep senin yanında, sen olmayan ama içinde hep senden birşey olan. O zaman dört mevsimde güzel gelir, evrendeki herşeyde. Mavi gökyüzümüzün güzel bulutlarla dolması dileğiyle.
28 Şubat 2016 Pazar
Nokta ile Virgül
Nokta koyamadığın cümlelerin olacak desene…
Kuralların, doğru mu yanlış mı olduğuna bakmadan…
Kuralların, doğru mu yanlış mı olduğuna bakmadan…
Virgül koymanın ne kadar güzel olduğunu hayal edeceksin o cümleyi
tamamlayanı düşündükçe.
Kalemi bir kişinin daha tutması, cesaretlendirecek seni artık.
Kalemi bir kişinin daha tutması, cesaretlendirecek seni artık.
Defterini sağlam tutman lazım yine de.
Nokta koyulan bir hikayen olacak her zaman.
Nokta koyulan bir hikayen olacak her zaman.
Mutsuz olmayı bekleme yazılanlardan.
Her yazılan senin bir zaferin olacak.
Her yazılan senin bir zaferin olacak.
Bu sefer kaybetmemelisin savaşı.
Kapını çalanı değil, içeride kalanı korumalısın.
Kapını çalanı değil, içeride kalanı korumalısın.
Artık başlayalım mı, yeni bir cümleye noktasını koymadan…
Hayal ile Gerçek
Hissediyorsun…
Tanımadığın bir
insandan bahsedelim. Bu benim hayalim dediği kişi. Geldi gri defterinin ilk
sayfasını açtı ve elinden kalemini aldı. Adını bile bilmiyorsun, “Pardon Ahmet
misin, Mehmet mi?” diye sormak istiyorsun. Başta çok garip hissediyorsun. “Burası
senin hükümdarlığındı hani” diye kendine kızıyorsun. Sonra bir gözlerine
bakıyorsun, defterin sayfaları uçuşuyor gibi, sakinleştiriyorsun yazmasını
bekliyorsun. Kalem, defterinin üzerinde oynamaya başlıyor.
Görüyorsun…
Elinin ayağının karıştığını, karnına ağrıların girdiğini,
kalbinde bir şeylerin oynadığını çok net görüyorsun. Sonra hayalinin gerçeğe
döndüğü an geliyor ve defterin ilk sayfasında bir yazı beliriyor.
“Hayaldim gerçek oldum.”
Kalemini geri alıyorsun:
“Yalnızlığın hüküm sürdüğü bu kalbime hoş geldin, sefa
getirdin.” diyorsun.
Kalbinin Gri Defteri
Bir başlangıç hikayesi…
Siyahla beyazın kalpte dağılma telaşesi…
Yalnızlık ve aşk gibi…
Beraberlik ve terkediliş gibi…
Nefret etmek ve sevmek gibi…
Kuşku ve güven gibi…
Bambaşka duygular içerisinde bir kalbin tek renkle kalması
mümkün mü? Zıt renklerle harmanlanmış, içimizdeki gri defteri neden gün yüzüne
çıkarmaktan korkarız. Gelin bakalım neler varmış kalbimizin gri defterinde…
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)